This 2014 reprint of Ibn Hazm's 11th-century work "The Ring of the Dove" explores the theme of pure love through personal experiences and poetry. It offers an intimate look at social interactions within the Islamic community, blending harem influences with scholarly ideals, and has inspired many Western intellectuals.
Ülkemizde daha ziyade Güvercin Gerdanlığı kitabıyla tanınan ve bilinen İbn Hazm, Erdemli İnsanın Yol Haritası'nda gencinden yaşlısına, öğrencisinden öğretmenine kadar herkesin ve her kesimin dikkate alması ve uygulaması gereken öğütlerde bulunuyor. İbn Hazm, Endülüs’te devletin karar merkezinde bir bakanın oğluyken, iç savaşta tüm varlığını ve mevkiini kaybetmiş, yoksulluğa düşmüş, ülkesini terk etmek zorunda kalmış, çok çile çekmiş bir ilim adamıdır. Onun için bu kitaptaki tespitler ve nasihatler, bire bir yaşanmışlıklara, ispatlanmış bilgi ve belgelere dayanıyor: Kendi eksikliklerini başkalarından daha iyi görüp bilene ne mutlu! Senin kusurlarını senin yüzüne vuran kişi, seninle dostluğunu devam ettirmek isteyendir. Şöhret olma arzusu, kesinlikle yersiz ve yararsız bir arzudur. Bunun yerine akıllı kişi, sadece erdemlerini, ibadet ve güzel davranışlarını artırmaya özlem duymalıdır. Çünkü bunu yapan kimse güzel bir adla, mükemmel bir övgüyle, tam bir iyilikle ve saygın özellikleriyle anılmayı hak eder. Dahası bunlar onu Yaradanına yaklaştırır ve Rabbinin katında anılmak gibi eşsiz bir şan ve şöhret kazanmasını sağlar. Böylece de namı ve şanı sonsuza dek sürer gider.
Ibn Hazm de Córdoba (994-1064), el conocido autor de El collar de la paloma, compuso hacia el final de su vida un tratado de ética de tintes biográficos, El libro de los caracteres y las conductas. Sobre la terapia de las almas, que es uno de los dos tratados traducidos aquí. En él nos presenta el autor sus preocupaciones éticas teñidas de un cierto desengaño, fruto de una azarosa vida. Su ética es, naturalmente, una ética religiosa, pero su peculiar manera de entender la práctica del Islam posibilita, en el fondo, una ética bastante autónoma. Si se hubiera seguido su sistema ético-religioso-jurídico, posiblemente el islam no hubiera tenido el carácter tan proclive al totalitarismo con que otros sistemas religioso-jurídicos lo han dotado. Al hilo de las distintas consideraciones éticas, redactadas a modo de sentencias gnómicas, imbrica el autor confesiones personales que constituyen una especie de memorias, cuya sinceridad da un matiz muy moderno al tratado. Ofrece, además, agudas reflexiones sobre la belleza y el amor, constituyendo así un complemento indispensable a lo dicho sobre estos asuntos en El collar de la paloma. En el otro tratado, Epístola sobre el establecimiento del camino de la salvación de manera abreviada, Ibn Hazm entra en el fundamento de la ética, cuestionando su posibilidad.