Plus d’un million de livres, à portée de main !
Bookbot

Arda Erel

    Arayis
    Senin Hakkinda Bir Hikaye
    Konusamadigimiz Ne Varsa
    Senin Icin
    Sarsinti
    Yüz Yüze
    • Yüz Yüze

      • 240pages
      • 9 heures de lecture
      3,9(75)Évaluer

      Paperback. 13,50 / 21,00 cm. In Turkish. 240 p. "Her Sey Sana Aklimda Bir Oda Vermemle Basladi." Arda Erel ilk psikolojik romani Sarsinti'nin ardindan devam romani Yüz Yüze ile gözlerini bu kez topluma çevirirken, görünenle yasananin ayrimini mahremiyet düzleminde inceliyor. Kitleleri, toplumsal bakis açilarini, ötekilestirilenleri, tarih boyunca degismeyen ailedeki iktidar zeminini ve toplumun statüsel yaklasimlarini kadinlar ve erkekler üzerinden sorguluyor. Ask, hiçbir zaman ne öylesineymis ne de bos yere. Aciysa, ne geçmisteymis ne de gelecekte. O halde aski acidan özgürlestirmek için, herkes birbiriyle yüz yüze gelmeli nihayetinde. Yüz Yüze, hayattaki dügümlerini çözüp kendi yolculuguna yürüyenlere dair bir roman.

      Yüz Yüze
    • Senin Icin

      • 208pages
      • 8 heures de lecture

      Söylediklerim kadarını biliyorsun. Bir de hissettirdiklerini bilsen..." "Hayatımın en kötü döneminde içimden bir ses internette yazmamı söyledi. Belki yalnız olmadığımı görmek istiyordum, belki de başkalarına, 'Bak Arda da benim yaşadıklarımı yaşıyor,' dedirtmek için istiyordum yazmayı." İçindeki sese kulak verip yazmaya başlayan Arda Erel'in o günden sonra sosyal medyada takipçi sayısı bir milyona ulaştı. Çırılçıplak aktardığı hisleri samimiyetinin de etkisiyle binlerce yüreğe dokundu. Başına gelen her kötü şeyin daha iyisi için zemin oluşturduğunu düşünen Arda, Senin İçin bu kitabı yazdı. Elinde tuttuğun bu kitabı nereye koyduğunu unutma, çünkü ne zaman kendini kötü hissetsen o sana omuz olacak.

      Senin Icin
    • “Mesafeli durduğumuz konular, sadece ideolojileri, fikirleri, yaşantıları içermiyor; neye mesafeliysek, o mesafelerin bedensel sembolü olarak gördüğümüz insanlardan da uzak duruyoruz. Oysa hepimizin bir arada yaşamak gibi bir sorumluluğu var ve bu sorumluluk sadece bize benzeyene, bizimle aynı fikirde, aynı dinde, aynı cinsiyette, aynı sınıfta, aynı kültürde olana karşı değil; bize hiç benzemeyene karşı da bir sorumluluktur. Herkesin herkesi kendisine benzetmeye çalışarak sadece benzerleriyle yakın bağ kurduğu bir toplumda, farklı olanlar tehdit olarak algılanabilir. Ama tanışıklığın çok olduğu bir toplumda, kimlikler ötekileştirilmeden, huzurla ve birlikle yaşamak mümkündür. O hâlde bugün, tam da şimdi, sorular sormaya, konuşmadıklarımızı konuşmaya başlamalıyız...” Arda Erel, toplumu var eden dille ve hem ayrıştırmayı hem de birleştirmeyi başarabilen kelimelerle zamanın kaydını tutuyor. Aşk ve toplum üzerine yazdığı denemelerle tüm okurlarını konuşmaya, duvarları yıkarak aynı gökyüzünün altında buluşmaya davet ediyor...

      Konusamadigimiz Ne Varsa